Cümlede nesne olarak kullanılan ve nesne durumundaki isimlerin yerine kullanılan zamirler olarak bilinir. Nesne zamirleri, cümlede nesne görevinde yer alan sözcüklerdir. Cümlede fiilden sonra gelirler.

Subject pronoun + Verb + Object pronoun

 Zamirin kullanımında, eğer bir şey belirgin değilse önce adından bahsedilir. Bir kez adını kullandıktan sonra devamında o zamiri kullanabiliriz. .
I can’t find the umbrella. Where did you put it? (Şemsiyeyi bulamıyorum. Onu nereye koydun?)

Yukarıdaki zamirler ismin tüm halleri için kullanılır. Örneğin “me" cümle içinde "bana, beni, bende" anlamları kazanabilir.

Beni sinemaya götür
Bana bir kalem ver

Örneklerinde altı çizili yerlere “me" zamiri gelir ve Türkçeye en uygun çeviri yapılır.
Önemli nokta bu zamirlerin mutlaka S V O _{N B Y Z} formülünde nesne kısmında yer almasıdır. Yani nesne zamirleri cümlede asla özne konumunda bulunamazlar ve bu tip zamirlerle cümleye başlanamaz.

Örnek Cümleler:

I phoned him yesterday. Ona dün telefon ettim.
You can’t see me now. Şimdi beni göremezsin.
She does not like him at all. Onu hiç sevmiyor.
I saw her in town today. Onu bugün kasabada gördüm.
They called me. Onlar bana seslendi.
Why are you following her? Onu neden takip ediyorsun?
We did not see them at the cinema yesteday but they saw us. Dün biz onları sinemada görmedik ama onlar bizi görmüşler.

Bu zamirler cümlede, edatlardan – “prepositions”dan sonra 
da yer alabilirler.
Örneğin;
I’m waiting for you. Seni bekliyorum.
He will get it for her. Onun için alır.
Give it to me. Ver onu bana.
Don’t take it from us. Onu bizden almayın.
We’ll speak to them Biz onlarla konuşuruz.
Give that pencil to me. Şu kalemi bana ver.
There is a letter to you. Sana bir mektup var.
This book belongs to him. Bu kitap ona ait.
He is taking her to dinner. Onu yemeğe götürüyor.
Do you want to join us? Bize katılmak ister misin?
He is talking to you. O sizinle konuşuyor.
Look at them Onlara bak.
He gave the letter to me. Mektubu bana verdi.
They were waiting for you. Onlar seni bekliyorlardı.
He was going out with you. Seninle dışarı çkacaktı.
I gave money to him. Ona para verdim.
She visited him. O kız onu ziyaret etti.
They were playing with her. Onunla oyun oynuyorlardı.
Ayşe was singing song with her. Onunla şarkı söylüyordu.
He was knocking it. Onu tekmeliyordu.
The baby was playing with it. Bebek onunla oynuyordu.
They visited us. Onlar bizi ziyaret etti.
He brought flowers to us. Bize çiçek getirdi.
They were waiting for you. Onlar sizi bekliyorlar.
He was announcing you. O sizi çağırıyordu.