info@seninicinkolayingilizce.com
0000 000 00 00

Orta Seviye

Modal Verbs (Yardımcı Fiiller)

Modal Verbs (Yardımcı Fiiller)

Bu dersimizde İngilizce'deki tüm modal'lar birlikte ele alınacaktır. Modal, “Kiplik” demektir. Modal'lar yardımcı fiil sisteminden yararlanan ancak farklı fonksiyona sahip kalıplardır. Modals (aynı zamanda modal verbs, modal auxiliary verbs, modal auxiliaries olarak da adlandırılır) İngilizce'de düzensiz davranan özel fiillerdir. "work,play,visit, ..."  gibi normal fiillerden farklıdırlar ve onu izleyen ana fiilin işlevi hakkında ek bilgi verirler. Çok çeşitli kullanımlara sahiptirler.

Modal'ların bazı özellikleri:
- İki modal kesinlikle yan yana kullanılmaz.
Yardımcı fiiller anlamlarını yükleme katmazlar.  Fakat Modal' lar anlamlarını yükleme katarlar.
- Tüm Modal'larda cümle yapısı daima Modal+V1, yani fiillerin birinci hali ile kullanılırlar.
- Modal'lar çekimsizdir. Yani şahıslara göre değişmezler.
- Formlarını asla değiştirmezler. "s", "ed", "ing" ekleyemezsiniz ...
- Her zaman kendisinden sonra "to" bulunmayan bir mastar gelir.
- Konuşmacıların "izin, yetenek, isteklilik, kabiliyet, yükümlülük, yasak, gereklilik, tavsiye, olanak, imkan, olasılık"  gibi işlevleri ifade ederken kullanılırlar..

CAN 
-e bilmek, -a bilmek anlamına gelen can ve can’t yetenek, olasılık, rica ve izin gibi durumlardan bahsederken kullanılmaktadır.
Cümle Yapısı: Özne + can + verb1 + nesne + belirteç + yer + zaman

Kullanım Örnekler
yetenek
(Şu anda)
I can speak English.
(İngilizce konuşabilirim.)
izin
(Şu anda)
Can I go to the cinema?
(Sinemaya gidebilir miyim?)
olasılık Smoking can cause cancer.
(Sigara içmek kansere neden olabilir.)
istek Can you wait a moment, please?
(Bir dakika bekler misin lütfen?)
teklif I can lend you my car till tomorrow.
(Sana arabamı yarına kadar ödünç verebilirim.)
öneri Can we visit Grandma at the weekend?
(Hafta sonu büyükannemizi ziyaret edebilir miyiz?)


COULD
“can” modal kelimesinin geçmiş zaman şekli olarak, geçmişteki yetenek,izin gibi yapabilirlik ifade ederken kullanılır.
Cümle Yapısı: Özne + could + verb1 + nesne + belirteç + yer + zaman

Kullanım Örnekler
yetenek
(geçmişte)
When I was younger I could run fast.
(Gençken hızlı koşabilirdim.)
izin
(geçmişte)
Excuse me, could I just say something?(Affedersiniz, bir şey söyleyebilir miyim?)
Soru *
(kibar)
Could I go to the cinema,please?
(Sinemaya gidebilir miyim lütfen?)
olasılık * It could rain tomorrow!
(Yarın yağmur yağabilir!)
istek *
(kibar)
Could you wait a moment, please?
(Biraz bekler misin lütfen?)
teklif *
(kibar)
could lend you my car till tomorrow.
(Sana arabamı yarına kadar ödünç verebilirim.)
öneri *
(kibar)
Could we visit Grandma at the weekend?
(Hafta sonu büyükannemizi ziyaret edebilir miyiz?)


BE ABLE TO
-e bilmek, -a bilmek can ile aynı anlamına gelmektedir yetenek, olasılık, rica ve izin gibi durumlardan bahsederken kullanılmaktadır. Can ile ayrılan yönleri can şimdiki zaman ve geniş zamanda kullanılırken. Be able to geçmiş, gelecek, şimdiki, geniş ve diğer zamanlarda kullanılabilirler.
Cümle Yapısı: Özne + be able to + verb1 + nesne + belirteç + yer + zaman

Kullanım Örnekler
yetenek
(Şu anda)
I am able to speak English.
(İngilizce konuşabilirim.)
izin
(Şu anda) 
Am I able to go to the cinema?
(Sinemaya gidebilir miyim?)
olasılık  Will he be able to play football? (Futbol oynayabilecek mi?) - Gelecek zaman formudur. Can de kullanılmaz.
istek Are you able to wait a moment, please?
(Bir dakika bekler misin lütfen?)
yetenek
geçmiş zaman
I was able to play football. (Futbol oynayabildim.)​ - Can de kullanımı yoktur.
Gelecek zaman
Olumsuz 
I will not be able to play football. (Futbol oynayamayacağım.) - Gelecek zaman olumsuz çekimidir. Can da kullanılmaz.


MAY
"-e bilir, -a bilir" anlamına gelir. Şu andaki ya da gelecekteki olasılık, izin, dilek ve bazende amaç belirtmek için kullanılır. "Can" kelimesine göre daha resmidir. Resmi ingilizce ve yazışma dilinde daha fazla kullanılır.
Cümle Yapısı: Özne + may + verb1 + nesne + belirteç + yer + zaman

Kullanım Örnekler
olasılık  He may come tonight.
(O bu gece gelebilir.)
izin
(şu anda)
May I use your mobile?
(Telefonunuzu kullanabilir miyim?)
öneri 
(kibar) 
May I help you?
(Size yardım edebilir miyim?)


MIGHT
"-e bilir, -a bilir" anlamına gelir. “may” belirtecine göre daha resmi ve kibar bir kullanıma sahiptir. Olasılık ifade ederken "may" yapısına göre gerçekleşme ihtimali daha düşüktür.
Cümle Yapısı: Özne + might + verb1 + nesne + belirteç + yer + zaman

Kullanım Örnekler
olasılık * It might rain tomorrow!
(Yarın yağmur yağabilir!)
izin
(kibar) 
Might I suggest an idea?
(Bir fikir önerebilir miyim?)


MUST
"-meli, -malı" zorunluluk,gereklilik,güçlü tahmin ve güçlü tavsiye bildiren yardımcı fiildir. Zorunluluk ve gereklilik söyleyen kişiyle ilgilidir. Dışarıdan herhangi bir baskı yoktur. Güçlü tahmin ve tavsiyede ise anlamı güçlendirmek için kullanabiliriz. Tavsiyelerde normalde should kullanırız. Fakat bu anlamları kuvvetlendirmek istediğimizde "must" kullanabiliriz.
Cümle Yapısı: Özne + must + verb1 + nesne + belirteç + yer + zaman

Kullanım Örnekler
zorunluluk
gereklilik
Students must obey the school rules.
(Öğrenciler okul kurallarına uymalıdırlar)
olasılık
(kuvvetli)
He must be very tired. He's been working all day long. (Tüm gün çalışıyor. Çok yorgun olmalı.)
tavsiye
(kuvvetli)
If you want to lose weight, you must exercise regularly. (Kilo vermek istiyorsanız düzenli egzersiz yapmalısınız.) - Should yerine kullanılarak anlamını kuvvetlendirmiştir.
yasak You must not smoke in the hospital.
(Hastanede sigara içmemelisiniz.)


HAVE/HAS TO
"Zorunda olmak" Bu modal'daki zorunluluk nedeninle dışardan (bir kural,kanun veya dış etken) bir gücün etkisiyle birşey yapmak zorunda olduğumuzda bu modal'ı kullanırız. 
Cümle Yapısı: Özne + have/has to + verb1 + nesne + belirteç + yer + zaman

Kullanım Örnekler
zorunluluk
gereklilik
(kural)
All the students have to obey the school rules. (Tüm öğrenciler okul kurallarına uymak zorundadır.)​
olumsuz kullanımı We don’t have to get up early. (Erken kalkmak zorunda değiliz)

 

SHOULD/OUGHT TO
"Gerekir... malısın... melisin"
 Her ikisi de “tavsiye öneri” anlamında kullanılır.
Cümle Yapısı: Özne + should/ought to + verb1 + nesne + belirteç + yer + zaman

Kullanım Örnekler
tavsiye
öneri
The weather is rainy. You should/ought to take your umbrella.
(Hava yağmurlu. Sen şemsiyeni almalısın.)
olumsuz kullanımı He shouldn't go to dentist. (O dişçiye gitmemelidir.)​


USED TO
Geçmişte sürekli olarak yapılan ama artık yapılmayan eylemleri ya da alışkanlıkları ifade ederken bu kalıbı kullanırız.
Cümle Yapısı: Özne + used to + verb1 + nesne + belirteç + yer + zaman

Kullanım Örnekler
geçmişte alışkanlık I used to play football.  (Eskiden futbol oynardım.)
olumsuz kullanımı I didn’t use to play tennis (Eskiden tenis oynamazdım.)


Önemli Not: Used to kalıbıyla olumsuz cümle kurarken veya soru “Did” yardımcı fiili “used to“ olarak yazılmak yerine “use to” olarak yazılmalıdır.

WOULD
Will'in geçmiş zaman halidir. 
Cümle Yapısı: Özne + would + verb1 + nesne + belirteç + yer + zaman

Kullanım Örnekler
Gelecek zamanın hikayesi He would be here at five o’clock.
(O, saat beşte burada olacaktı.​)
reddetme
olumsuz kullanım
He wouldn’t tell me his number. (O bana numarasını söylemezdi.)
teklif ve rica  Would you like to join us tomorrow? (Yarın bize katılmak ister misin?)
Gerçek dışı geniş zaman I would eat less if I were you.
(Yerinde olsam daha az yerdim.)
Varsayım I would phone Ayşe if I had her number. (Numarası bende olsaydı Ayşe'yi arardım)
Geçmişte alışkanlık I would run everyday when I was at university. (Üniversitedeyken hergün koşardım.)
Will'in geçmişi They said they would visit us tomorrow. (Yarın bizi ziyaret edeceklerini söylediler.)


WILL
Gelecek zamanla ilgili cümle kurarken bu yapı kullanılır. 
Cümle Yapısı: Özne + will + verb1 + nesne + belirteç + yer + zaman

Kullanım Örnekler
Gelecek zaman I will take an exam tomorrow. (Yarın sınava gireceğim)
söz vermek I will stop smoking.
(Sigarayı bırakacağım.)​
tahmin varsayım I think it will rain on Friday.
(Cuma günü yağmur yağacağını düşünüyorum.)
durum This auditorium will seat 1000.
(Bu salon 1000 kişi alır.)
söz verme You will have your money tomorrow. 
(Yarın paranı alacaksın.)
dilek,istek,
talep
Will you please shut the door?
(Lütfen kapıyı kapatır mısın?)


SHALL
Will anlamında kullanılan diğer bir ifade "shall" dir.Will ile aynı anlama gelmektedir. Fakat shall günümüzde kullanımı konuşma ve yazışma dilinde çok az ve sınırlıdır. Will de kullanımı daha yaygındır.  I(Ben) ve We(Biz) için kullanılır. Kısa yazılışı will de olduğu gibi "ll" şeklindedir. Diğer öznelerle birlikte de kullanımı mümkün olmaktadır, fakat normal şartlarda kullanılmazlar. 
Cümle Yapısı: Özne + shall + verb1 + nesne + belirteç + yer + zaman
Kısaltılmış Şekli: Shall , will gibi I’ll, we’ll olarak kısaltılabilir. Olumsuzlarda ise Shall not= shan’t şeklindedir.

Kullanım Örnekler
Gelecek zaman I shall take an exam tomorrow. (Yarın sınava gireceğim)
öneri Shall we go on a holiday? (Tatile çıkalım mı?)
teklif
tavsiye
Shall I lend you some money?
(Sana biraz ödünç vereyim mi?)


* Geçmiş zamanda kullanılmazlar,gelece dair atıfta bulunurken kullanılır.

DİĞER KONULAR

HIZLI İLETİŞİM

Sorun Ve Şikayetlerinizi Bize Hızlı Bir Şekilde Bildirin